Günler, saatli maarif bir takvimin sayfalarını yırtmakla geçiyor. Her sayfada ayrı bir hikâye, her hikâyede yarım kalmış bir adalet arayışı. Acılar hep birbirine benziyor, bütün kapılar kederli biraz. Hatırlamak gitgide zorlaşıyor bu karanlık zamanları. İnsan hafızası kendini yenileme ihtiyacı duyuyor. Duygusal belleğinin içinde kendisine nefes alacak bir alan açmak istiyor. Fakat bilmiyor ki en tehlikelisi unutmak! Unutmak, kabul etmektir ya da tekrar yaşanmasına vesile olmaktır. Yüzleşmeden üzerini kapatmaktır, hesaplaşmadan terk etmektir, iyileşmeyi ertelemektir. Bireysel belleğimizde çoğalan yaralar, aslında unuttuğumuz için toplumsal belleğimizde bir hasara yol açıyor. Kolektif bir tahribata uğruyoruz. Kuşaktan kuşağa aktarılması gereken “doğrular” ve “yanlışlar” birbirine karışıyor. Zaman ve hayat, söz ve beden, öfke ve düş, acı ve toprak iç içe geçiyor. Bir insan vuruluyor ve insanlık ölüyor. Dün, bugün ve yarın arasındaki köprü yıkılıyor, gerçek kayboluyor.
Dün, sadece belleğin değil, düş kurma emeğinin de ifadesidir. Bugün, sadece tanıklığın değil gerçeğe karşı sorumluluğun ve taraf olmanın bilincidir. Yarın, sadece “merakla beklenen olaylar” dizisi değil hiçbir hikâyenin yarım kalmayacağı büyük bir deneyimler güncesidir.
2024’ten 2025’e birkaç günce…
Ocak
28 Ocak 2024 tarihinde İstanbul Sarıyer'de bulunan Santa Maria Kilisesi’ne IŞİD tarafından saldırı düzenlendi. Pazar ayinin yapıldığı esnada düzenlen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. Muhalefet partileri, IŞİD’in Türkiye’de yapılanmasına ve saldırılarına kapı aralayan zafiyetlerin araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi fakat verilen önergeler TBMM’de oy çokluğuyla reddedildi. Suriye’de savaş sözde durulmuşken IŞİD ve türevleri Türkiye’de cirit atmaya devam ediyor…
Şubat
16 Şubat 2024 tarihinde Oğuz Erge cinayetinin ilk duruşması görüldü. Soğukta beklemesin diye aracına aldığı bir yolcu tarafından vahşice öldürülen taksici Erge’nin katledilmesinin ardından “sebepsiz cinayetler” yeniden gündeme geldi. Toplumsal olarak yaşadığımız bu karanlık günlerde “cinnet halleri” olarak açıklanan bu sebepsiz cinayetlerin sayısı her geçen yıl git gide artmakta. Bu yaşananların en büyük nedeni ise kontrolsüz bir şekilde artan silahlanma. Türkiye’de 34-35 milyon silahtan, 30 milyon silahın ruhsatsız olduğu belirtiliyor…
Mart
27 Mart 2024 tarihinde CİMER’e yapılan isimsiz bir ihbarla “yenidoğan çetesi” hayatımıza girdi. Türkiye tarihideki en büyük sağlık skandallarından biri yaşandı. Yeni doğmuş bebeklerin para için büyük bir organizasyon ağıyla katledildiği günlere tanık olduk. Özel hastaneler, doktorlar, hemşireler, 112 Acil personelleri ve sağlık çalışanları 8.000 TL için bebekleri öldürdü. Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında sağlığı ticari metaya dönüştüren ve para hırsıyla bebeklere kıyan bu çetelere zemin oluşturan herkes bu vicdani yükün altında kalmalıdır…
Nisan
2 Nisan 2024 tarihinde İstanbul Beşiktaş’ta bulunan bir gece kulübünün tadilatı sırasında çıkan yangında biri çocuk işçi 29 işçi katledildi. Mevzuata aykırı, kaçak olarak yapılan bu tadilatta, mekânın tek kapısı olduğu için içeride mahsur kalanlardan çoğunun dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdiği belirtildi… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG Meclisi) 06 Aralık 2024 tarihinde açıkladığı rapora göre Nisan ayında 165 işçi, yılın ilk on bir ayında ise 1708 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi...
Mayıs
3 Haziran 2024 tarihinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı rapora göre 2024 yılının mayıs ayında Türkiye genelinde erkekler tarafından en az 40 kadın cinayeti işlendi, 20 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Kadınların %38’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü, yüzde 63’ü evlerinde öldürüldü ve öldürülen kadınların %48’i ateşli silah ile katledildi… “Rastgele bir yere çiçek bıraksak, bir kadının mezarına denk gelecek kadar kadın öldürüldü bu ülkede!”
Haziran
4 Haziran 2024 tarihinde Hakkâri Belediye’sine kayyım atanmasıyla 2024 kayyım sezonu açıldı. 31 Ekim’de İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı. 4 Kasım’da Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine, 22 Kasım’da Tunceli ve Ovacık belediyeleriyle kayyımlar devam etti… Ahmet Türk 2016, 2019 ve 2024’te halkın oylarıyla üç dönem Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesine rağmen üç kez görevinden alındı!
Temmuz
21 Temmuz 2024 tarihinde Mersin’de bir grup gencin Kürtçe müzik eşliğinde halay çektiği görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Bilinmeyen bir dilde, bilinmeyen hareketlerle kaydedilen bu videonun “infial yarattığı”na karar verildi ve 22 Temmuz 2024 sabahı on gencin evi basıldı. Göz altına alınan gençlere ters kelepçe takıldı ve gözaltı aracında yüksek sesle “Ölürem Türkiyem” şarkısı dinletildi. Bu görüntüler İçişleri Bakanlığı tarafından “Gereği Yapıldı-22” notuyla paylaşıldı! Tutuklanan ve beş ay cezaevinde yatan gençler 20 Aralık 2024 tarihinde ilk duruşmada beraat etti. Bu gençler yılın yarasını cezaevinde geçirdi…
Ağustos
19 Ağustos 2024 tarihinde ülkedeki en büyük adalet skandallarında biri yaşandı. 4 Kasım 2023’te aralarında Dilan Polat ve Engin Polat’ın olduğu 12 kişi kara para akladıkları gerekçesiyle tutuklandı. MASAK’ın incelemelerinin ardından servetlerine el konuldu, haksız kazançları teşhir edildi. Ülke ve dünya gündemine yansıyan bu haber bir süre gündemden düşmedi. 40 yıl hapis cezasıyla yargılanan Polatlar ne hikmetse bir anda serbest bırakıldı! Adalet, bir “tanıdık” değildir…
Eylül
8 Eylül 2024’te Diyarbakır’ın Tavşantepe köyünde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın davası hala çözülemedi! Annesinden babasına, abisinden ailesine, köyün imamından muhtarına herkes sorgulandı. Nüfusu 445 kişiden oluşan köyde katil hala yakalanamadı! FISA’nın 2024’ün ilk altı ayını kapsayan “Çocuğun Yaşam Hakkı” raporuna göre Narin dışında 343 çocuğun “önlenebilir sebeplerden” hayatını kaybettiğini ortaya çıktı. Çocuklar, çocuktur efendiler…
Ekim
11 Ekim 2024’te Kocaeli Gebze’deki belediye barınağında köpeklerin katledildiği haberini öğrendik. Gebze Belediyesi’nin aksini iddia etmesine rağmen öldürülen hayvanların nekroskopi raporlarında sağlıklı oldukları kanıtlandı. Ağustos ayında yürürlüğe giren Katliam Yasası’nın ilk dört ayında en az 180 canlının yaşam hakkı elinden alındı. Sokakta karşılaştığımız en masum, en saf bakışlı canlılar katledilmeye devam ediliyor…
Kasım
26 Kasım 2024 tarihinde 30 yıldır cezaevinde olan şair İlhan Sami Çomak hakkında tahliye kararı verildi. 1994 yılında öğrenciyken tutuklanan İlhan Sami Çomak somut delil bulunmamasına rağmen müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Gençliği dört duvar arasında geçti… Umarım tez vakitte Çiğdem Mater, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Osman Kavala da özgürlüğüne kavuşur…
Aralık
23 Aralık 2024 tarihinde İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde belediye tarafından süslenen yılbaşı ağacına kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlendi. İnsanlar baltalarla bir süs ağacına saldırdı! Ahvalimiz budur. Yılın özeti sanırım bu cümlede bitmeli.
Tufan Taştan kimdir?
Tufan Taştan, senarist ve yönetmen. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü'nden ve çift anadal ile İletişim Fakültesi'nden mezun oldu. 2010 yılında kuruculuğunu üstlendiği Yapım-eki bünyesinde ödüllü kısa filmlere imza attı. Sen Ben Lenin (2021) senaryosunu Barış Bıçakçı ile birlikte yazığı ilk uzun metraj sinema filmidir.
|