DİĞER
Abdullah Ezik, öykülerinde tekrar eden imgeler, tarihe bir kurgu unsuru olarak yaklaşma meselesi ve postmodern bir kurgu örneği olarak yeni kitabı Öteki Denizin Haritası üzerine Bahri Vardarlılar ile söyleşti...
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“İsimlerini bilmediğimiz yüzlerce şair, ressam, artist, editör, çevirmen, oyuncu gibi Savaş da bu dünya için yaratılmamıştı... Müziğe olan sadakatin terbiyesi çok daha özel, daha “kutsal” bir yerde durmalıydı onun için.”
“Yazarın, bir metni yazan kişinin kim olduğu, üslup analizi yapan bilgisayarlar yoluyla giderek daha rahat cevaplayabildiğimiz bir soru oldu. Ama bu yöntem yazarın 'rolü'yle de ilgili yeni soruları da beraberinde getirdi.”
"Güvercinler Gittiğinde’nin bir 'aşk romanı' olduğu kadar, bir bildungsroman olarak da okunabileceğini, çünkü bir olgunlaşma sürecini anlattığını savunmak istiyorum: Natalia adlı başkişinin önce 'Colometa' olup sonra da bunu tam yitirmeksizin (yadsımaksızın) yeniden ve daha yüksek bir düzeyde “Natalia” haline gelme süreci. Demek tam bir aufhebung, Hegel’in ünlü terimiyle."
"Thomas Hardy yazın hayatı boyunca sınıf ve cinsiyet adaletsizliklerini ele almaya çalışmıştır. Kırsal kesimden şehre göçü zorunlu kılan yoksulluğun şehirde de bitmediğini, tam tersine, gelenlerin halihazırdaki yoksul kitleye eklemlenerek hayatın daha da zorlaştığını anlatmıştır hep."
"0-1-2’lere tutkun, rakamlarla kafayı yemiş, galibin-mağlubun belli olmasına koşullanmış spor âleminin non-binerlere gösterdiği direnç, şaşırtıcı değil. Trans kadın sporcular etrafındaki tartışma, her koşulda, genel olarak erkekliği-kadınlığı ve sporda (belki genel olarak da!) 'performans baskısını' yeniden düşünmek için bir vesile."
Esin Hamamcı, Prof. Dr. Ali Volkan Erdemir ile Japon edebiyatı, Türkçeden Japoncaya çevrilen eserler, Murakami çevirileri ve Dağın Rüyası romanı üzerine konuştu: "Roman yazma isteğim, her Murakami romanı çevirisinin ardından hissettiğim o büyünün etkisiyle daha da arttı."
"Bireyler arasındaki ilişkileri iğne deliğinden görecek kadar ustadır Atay; dolayısıyla Tehlikeli Oyunlar’da olduğu gibi basit bir tavla oyunundan bireyin kendini ötekiler karşısında var etme savaşını betimlerken okurunu edebiyatın en yüksek düzeyine taşır. Toplumsal sorunları maddi toplum ilişkileri açısından görmeye gelince: Bu kesinlikle Atay’ın güçlü kası değildir."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık