DİĞER
"Kısacası, 'metne içkin estetik kıymet yoktur' derken en başta estetik kıymet dediğimiz şeyin 'tarihsel' olduğuna işaret etmeye çalışıyorum. Metnin bünyesinde barındırdığı bir 'estetik' elbette vardır; metinleri bu farka göre ayırır ve tasnif ederiz. Ancak bu 'estetik'in kıymetli olup olmadığına metnin dışındaki 'güçler' karar verir."
"Kanon ve klasiklerin listesi, 'bakımı yapılan saatler' listesidir. Literatür dediğimiz, o giderek daha da delirtici hale gelen şey, temelde büyük bakım raporlarından oluşmakta. Bakım, aynı zamanda bakış, bakıp sorunları tespit etmek, mümkünse bakımı düşünmek, yahut 'kullanılmaz' –veya Moretti gibi söylersek 'mezbahalık'– raporu yazmak."
"Edebiyat tarihinin yasaları hatırlama değil, aksine, unutma üzerinden işler. Tüm metinleri hatırlamak, hatırlatmaya devam etmek mümkün değildir. Her ne kadar edebiyat tarihinin yasaları unutmayla işlese de, Türkiye’de son 20 yılda “edebiyat mezbahası”ndan kurtarılan metin sayısında ciddi bir artış oldu. Unutturmanın değil, hatırlatmanın makbul bulunduğu bir dönemdeyiz."
"Kalburun üstünde kalanlara kanon diyoruz, bir de o kalbura hiç girmeyenler, giremeyecekler, girmesi teklif dahi edilemeyecekler var. Kanonun ne olduğunu ve olmadığını anlamak için onların bize ne söylediğine kulak vermek gerekiyor..."
Dünyanın önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden Harold Bloom, 89 yaşında dünyaya veda etti
İlk defa Türkiye’de yazar sayısı okur sayısını aşıyor ve yine ilk defa samimiyet her türlü vasatlığın üzerini örtüp gizliyor. Her alandan ilklere imza attığına inanan samimi yenilikçilerle dolup taşan ülkenin adı da Yeni Türkiye oluyor...
Bireysel beğenilerden hareketle tartışmak ile bir metnin ortaya koyduğu argümanlar ve onun üzerine inşa edilen seçimlerin tutarlılığının/uygunluğunun tartışılması arasındaki rakım farkı, bundan sonraki tartışma seviyemizi belirleyecektir
Bu yılın en önemli çalışmalarından biri şüphesiz Orhan Kahyaoğlu’nun hazırladığı iki ciltlik Modern Türkçe Şiir Antolojisi’ydi. Kahyaoğlu, Mesut Varlık ve Yalçın Armağan’ın sorularını yanıtladı...
Şimdilerde üç dünyacı tezlere çok benzer bir yaklaşımla edebiyat tartışmaları yapan kişilere rastlıyorum. “Romanın Batı kanonuna ait bir tarz olduğunu ve bu kanon içinde mazlum ulusların anlatım biçimlerinin yer almadığını” öne sürüyorlar...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık