DİĞER
“Bu kitabın önemi, edebiyatın tanımı, yazar, dünya-edebiyat ilişkisi, okur, üslup, değer gibi tartışmalı meselelere ilişkin tüm kuramsal bakış açılarını, bu kuramların kışkırtıcı tezlerini isabetli atıflarla ortaya koyup bunları birbiriyle etkileşime sokmasında; bu etkileşimden çıkabilecek denge haline odaklanmasında.”
"Yarım Adam; Yeşil Gece, Sodom ve Gomore, Yaban, Fatih-Harbiye, Üç İstanbul gibi kendisinden önce yazılmış romanların arasında hak ettiği yeri almalı, romanın dönemin temel meselelerini birey-toplum çatışması bağlamında nasıl somutladığı, ayrıntılarla nasıl dallandırıp budaklandırdığı üzerine daha çok düşünülmeli, karşılaştırmalı okumalarla 'fark'ı tespit edilmelidir."
Poz'daki metinler, okura defalarca kullanılmış, taşlaşmış söyleyiş biçimlerinin dışında, özgün bir poz verirken, bir yandan da her güçlü edebiyat gibi şunu soruyor: Ne yaşadığınızın farkında mısınız? Neyi yaşam sandığınızın?
Son Adım, Kafka’nın Mesih aforizmasına, bu topraklardan, bu topraklara yayılmış kıyamet içinden verilen uzun ve güçlü bir karşılıktır
Süha Oğuzertem, eleştirirken ifşa ediyor, eleştirirken hakkını veriyor, eleştirirken öfkeleniyor, hep yeniden düşünüyor, düşündürtüyor...
Kitap çıkarmakta felaket bir yan var. Estetik alanda etiğin kurban edilişinde rezil bir yan var. Ayhan Geçgin bu rezaleti, bu felaketi yok saymadan yazıyor...
Pislik ve kir, Yusuf Atılgan’ın edebî formülünde vazgeçilmez bir yer işgal eder. Yazarın öykü ve romanlarındaki “gerçek kirlenme” çoğunlukla cinsellikle bağlantılıdır. Kirlenme ve pisliğe dair diğer imgeler, bu gerçekliğin metaforları gibidir
Sol örgütlenmeler de dâhil her tür örgütsel yapının ve devlet kurumunun katılığından, “şaibeli iktidar”ından intikamını, zarif ve güçlü, derin ve ayrıntılı üslubuyla alır Kâmil Erdem...
Hüseyin Kıran’ın Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor adlı yeni romanına bir okur yanıtı...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık