TARİH
06 Ekim 2024
Edebiyat ortamında Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanlarıyla kendisine özgü bir yer edinmiş az yazan Atılgan, bundan böyle çok okunur mu, üzerinde durulmaya değer. Atılgan, kendi okurluğuyla yazarlığını “Okuyacak bunca güzel kitap varken yazarak ne diye canımı sıkayım,” sözüyle anlatmıştı, bu içtenliği umarım kendisine olumlu geri dönüş olur
Devamını OkuTARİH
07 Temmuz 2024
Halit Ziya'nın, Aşk-ı Memnu romancısı olmaktan çok daha başka bir şey oluşu gibi Servet-i Fünun da yalnızca bir "dergi" ya da "edebi topluluk" değildir
Devamını OkuTARİH
23 Haziran 2024
Oya Baydar, André Green'in "hayat malzemesinin edebi malzemenin hizmetine sunulmasının" yaşayan bir örneği olarak "aşkın bir işlev" ilkesiyle yazmıştır. Rilke, "Yazmanız diyelim ki yasaklandı, ölür müydünüz o zaman ya da yaşar mıydınız eskisi gibi, bunu açıklayın kendi kendinize" sorusunu genç şaire değil de henüz "ormanı yanmış ayılar" grubuna dâhil olmamış Oya Baydar'a sormuş olsaydı ondan alacağı karşılık tartışmasız, "Evet, yazamasam ölürüm ya da eskisi gibi yaşayamam" olurdu. Bu durumda sorun, yakılan orman ve ortalık yerde kalan ayılar/mı/dır?
Devamını OkuTARİH
09 Haziran 2024
"Türk gençleri yirmi dakikalık mesafedeki velinimet köyleri ve köylüleri ziyaret etmek için arabaya ve tahsisata ihtiyaç gösterecek kadar 'effeminé', idealsiz ve mealsiz iseler, Türk Yurdu'nun vazifesi bitmiş midir?"
Devamını OkuTARİH
26 Mayıs 2024
İnsanın Hikâyesi, özeti olmayan hikâyemizdir. Yalnızca insan değil, insanlık da anlatacak hikâyesi olduğunda var ise bir yerinden eklenelim hikâyeye
Devamını OkuTARİH
12 Mayıs 2024
Dostoyevski'nin, "Hepimiz Gogol'ün Palto'sundan çıktık." deyişine benzerlikle bizdeki pek çok öykücü, Sait Faik esiniyle ve kılavuzluğuyla öykü yoluna çıkmıştır da onun hakkında bir söz yerleşmemiştir belleklerimize. Örneğin, "Hepimiz Sait Faik'in Lüzumsuz Adam'ından ders aldık" veya "Hepimiz Sait Faik ile Alemdağ'da dolaştık" ya da ne bileyim, "Hepimiz Sait Faik'in Mahalle Kahvesi'nde çay içerek büyüdük" türündeki sözleri yetmiş yılda belleklere yerleştirebilirdik
Devamını OkuTARİH
18 Şubat 2024
Kültürün İktidarı & Siyasal Teoloji ve Kültürel Egemenlik kitabını Doğu/İslâm dünyasına kültür tarihi gezisi saymıştım. Öylesine geniş tarihî coğrafyada onca devletin, kişinin ve kitabın adı geçen bir gezi…
Devamını OkuTARİH
04 Şubat 2024
"Türkiye'nin aradığı kişi Saatçi İbrahim Efendi demek, bir mehdilik iddiası gibi algılanabilir. Türkiye bir kişiden ziyade bir ruhu arıyor. İbrahim Efendilere de tercih ve yaşama hakkının tanındığı bir hürriyet ortamı. Zekeriya sofrası yahut çilingir sofrası olsun adı. Kendin pişirip kendin yediğin sürece bunun kıymeti yok. Sofraya insanı meze yapan değil, insanı kazandıran bir toplum…"
Devamını OkuTARİH
21 Ocak 2024
"Tanpınar'ın romancılığını, onun zengin dünyasından seçeceğim birkaç sözcük ile anlatacak olsaydım -bu olmaz ya- Tanpınar için kültürün, hüznün, zamanın ve insanın romancısı derdim herhalde"
Devamını OkuTARİH
07 Ocak 2024
2023'te İstanbul'da üç günlük 8. Roman Kahramanları Festivali düzenlendiği günlerin hemen sonrasında Rize şehrinde de ilk kez bir günlük Roman Kahramanları Festivali düzenlendi. Rize Sosyal Bilimler Lisesi öncülüğünde düzenlenen bir günlük etkinlik gösterdi ki organizenin mimarı İsmail Şimşek, heyecan konusunda başkalarından hiç de geri değilmiş. Önümüzdeki yıl, başka şehirlerin katılımıyla zenginleşecek bu edebiyat güzelliği bir gün ülkeyi baştan başa sararsa hiç şaşırmayınız
Devamını OkuTARİH
24 Aralık 2023
Bu ülkede asıl sorun okumama, okuyamama sorunudur. Çok zaman söylenir ya bir sorun net olarak belirlenirse çözüm kolaylaşır lakin "okuma/ma sorunu" gündelik yaşamın somut pratikleriyle örtüşür türde görünmüyor, bu nedenle giderilmesi de pek kolay değildir
Devamını OkuTARİH
10 Aralık 2023
Yüzüncü yılda "edebiyat" konuşulsun isteyecektim. Yüz yıllık Cumhuriyet rejimimizin edebiyatına başlangıç ve bitiş için tarih belirlemenin güçlüğünü söylemek bile fazla. Rejimin edebiyatına damgasını vurmuş edebiyatçıların, adlarını Cumhuriyet öncesinde duyurduklarını ve Atatürk sonrasındaki siyasal atmosfere bağlı olarak edebiyat ortamının da bir hayli değişmiş olması, belirttiğim güçlüğün nedenidir. Benim, konuşulsun dediğim edebiyat, bir adıyla da "inkılap edebiyatı" olan, kuruluş ile başlayan on beş yıllık dönemin edebiyatıdır. Sonraki dönemlerin edebiyatı da konuşulursa ne güzel…
Devamını OkuDaha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.