DİĞER
"Tarihçi Ruth Roded, 845 ilâ 1987 yılları arasında yazılmış olan 37 Arapça tezkireye dayanan sayısal bir analiz sunmuş, bu eserlerin çoğunda kadın biyografilerinin küçük bir azınlık teşkil ettiğini, daha önemlisi bu sayının giderek azalıp %2'ye kadar düştüğünü göstermiştir. Nüfusun %50 kadarını teşkil eden kadınların erkek-egemen bir toplumda tezkirelerin de %50’sini işgal edemeyeceği doğal olmakla birlikte, sayının bu kadar düşmüş olması izah edilmeye muhtaçtır."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Günümüzde sadece evlenmenin kurumsal/bürokratik yanının adıdır nikâh, ama kelimenin Arapçadaki asıl anlamı daha geniştir. Abdelwahab Bouhdiba’nın belirttiği gibi, nasıl İslâm’da nikâh (cariyelik kurumunu bir kenara koyarsak) cinsel ilişkiyi meşrulaştırmanın olmazsa olmazı ise, nikâhı meşrulaştıran da cinsel ilişkidir. Nikâhlı çiftin cinsel ilişkiye girmemesi, nikâhın geçersiz sayılması için yeterlidir, ve bu her iki eş için böyledir. Bu durumda 'nikâh' kelimesi yalnız bir hukukî muamele değildir, cinsel ilişki anlamına da gelir."
Şahiner'in iki romanda şiddetli bir kasıtlılıkla yapabildiği bir şey varsa eğer, figürle zemin arasındaki, bireysel kahramanla toplumsal doku arasındaki yatıştırıcı temsil mesafesini Tayyip Erdoğan'ın deyimiyle "ayaklarının altına alması”dır
Seray Şahiner, Kul adlı kitabıyla, bu yıl 47'ncisi verilen Orhan Kemal Roman Armağanı'na değer görüldü
Seray Şahiner: Meydanda olmamız sıradanlaşsın ki, sokağa çıktığı için, sesi çıktığı için zulme uğrayan kadınların haberlerini gazetelerin üçüncü sayfasında okumamıza daha çok şaşırır, öfkelenir hale gelelim.
İnsan, kendini tabiattan, tabiattaki diğer canlılardan ateşin mucizesiyle ayırmıştı ve kültürün tabiatla karşı karşıya kaldığı bu sembolik alanda kanamalı kadın, çiğ ile bir paralel kuruyor...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık